Dostu, PDF ve E-postayı Yazdır
Pitan Resmi

Hollanda yaklaşımın ön saflarında yer alsa da, diğer ülkelerin de bu büyüyen sorunu çözmek için adımlar atması çok önemlidir.

Yurt dışında lüks araç kiralamaya kalktığınızda kendinizi kolay kolay ikinci sınıf vatandaş gibi hissetmezsiniz. Ancak Hollandalılar için bu duygu bir anda gerçeğe dönüşebilir. Kanıt? Hollandalı bir gazeteci olarak Münih'teki ünlü Sixt'ten bir BMW kiralamak istediğimde, bir kredi kartının yeterli olmadığı bana açıkça gösterildi. Araç depozitosunu ödemek için farklı şirketlerden iki kredi kartı gerekiyordu.

Bu sadece bir formaliteden veya bürokratik bir engelden daha fazlasıdır. Özellikle lüks veya üst düzey araçlar söz konusu olduğunda, Hollandalı kiracılara karşı köklü bir güvensizlikten bahsediyor. Motorlu araç kiralama piyasası, Avrupa'daki kolluk kuvvetleri için endişe verici bir alan olmaya devam ediyor. Son araştırma Bureau Beke tarafından yürütülen araştırma, kiralık araçları yasa dışı amaçlarla kullanan suçlular olgusuna ilişkin daha fazla bilgi sağladı.

Hollanda bu konunun ele alınmasında öncü bir role sahip olsa da, diğer ülkelerin uygulamalarından ve deneyimlerinden çok şey öğrenebiliriz. Araştırmanın gösterdiği gibi, Birleşik Krallık, Fransa, Belçika, Almanya ve Malta, kiralık araçların suç teşkil eden kullanımına karşı mücadele etmek için özel önlemler almış veya politikalar geliştirmiştir.

2019'da Bureau Beke, suçluların sistematik olarak kiralık araçları kötüye kullandıklarının sinyalini vermişti. Görevden ayrılan Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius, daha sonra bu konunun daha etraflıca ele alınması arzusunu dile getirdi. Örneğin Birleşik Krallık'ta araba kiralama şirketleri polisle işbirliği yapmaya ve şüpheli kiracılar hakkında bilgi paylaşmaya teşvik ediliyor. Almanya'da, özellikle üst düzey otomobiller için, araçlar kiralanmadan önce daha sıkı kimlik ve geçmiş kontrolleri yapılır.

(Metin fotoğrafın altında devam ediyor)

Hollanda ve AB'deki ortaklarının bu konuyu acilen ele alması çok önemlidir. Bu sadece suçla mücadele ile ilgili değil, aynı zamanda Avrupa sahnesinde Hollanda vatandaşlarının güvenini yeniden tesis etmekle de ilgili.

Dikkat çekici bir şekilde, birkaç Alman araba kiralama şirketi, hızlı, lüks arabaları Hollandalılara kiralamak konusunda isteksiz olmaya başladı. Ev sahipleri, sigorta sorunlarından potansiyel olarak "kötü insanlardan" kaçınmaya kadar çeşitli nedenler verdiler.

araştırma

Bureau Beke, diğer AB üye ülkelerinde kiralık araçların suç teşkil eden kullanımıyla mücadele etmek için ek araştırmalar yürütmüştür. Sonuçlar, Hollanda sınırlarının ötesine geçen endişe verici bir eğilime işaret ediyor. Suçlular kiralık araçlarla, genellikle yetkililerin gözünden uzakta, Avrupa'da kolayca seyahat ederler.

Neyse ki, polisin bu tür araçları izlemesine ve potansiyel olarak engellemesine yardımcı olan Otomatik Plaka Tanıma (ANPR) gibi teknolojiler var. Bu teknoloji ile suçluların bildiği araçlar bir sisteme dahil edilerek takip edilebiliyor.

Bununla birlikte, dolandırıcı araç kiralama şirketlerinin hizmetlerini Instagram ve Snapchat gibi sosyal medya platformları üzerinden sunduğu endişe verici bir eğilim de gözlemlendi. Bu ticaret şekli genellikle geleneksel araştırma yöntemlerinin kapsamı dışında kalır.

Uluslararası düzeyde, Hollandalı yetkililer bu konuyu ele almak için diğer Avrupalı ​​kuruluşlarla birlikte çalışıyorlar. Yine de araştırma, yalnızca bir avuç Avrupa ülkesinin kiralık araçların suç teşkil eden kullanımını hedefleyen özel politikaları olduğunu ortaya koyuyor.

yaklaşım

Kiralık araçların ağırlıklı olarak terör saldırılarıyla ilişkilendirildiği diğer Avrupa ülkelerinin aksine, Hollanda proaktif bir yaklaşımla öne çıkıyor. Bu, polisin olağanüstü yaklaşımına, güçlü bir kamu-özel ortaklık geleneğine ve hem önleme hem de baskıya bütüncül bir odaklanmaya bağlanabilir.

Sonuç olarak, kiralık araçların suç amaçlı kullanımı, koordineli hareket etmeyi gerektiren uluslararası bir sorundur. Hollanda yaklaşımın ön saflarında yer alsa da, diğer ülkelerin de bu büyüyen sorunu çözmek için adımlar atması çok önemlidir. Ayrıca, şüpheli kiralama işlemleri ve sürücü bilgilerinin paylaşılması için AB düzeyinde merkezi bir sistem veya veri tabanı oluşturulabilir. Bu, ülkelerin sınır ötesi tehditlere daha hızlı yanıt vermesine ve bu suçluları adalete teslim etmek için birlikte çalışmasına olanak sağlayacaktır.

İlgili Makaleler:
düğme