Dün yoğun sığınmacı akını nedeniyle Ter Apel'de kalan kişi sayısı 2.032 bin 2.000 oldu. Yani tüm çabalara rağmen mahkemenin sayının XNUMX'in altına düşürülmesi kararına uyulması mümkün olmadı.
Hollanda'daki sığınma kabul tesisleri üzerindeki baskı kritik bir noktaya ulaşıyor; mevcut sığınma kabul yerlerinin yarısından fazlasının bu yılın sonuna kadar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu görülüyor. Son rakamlara göre, talep edilen Merkezi Sığınmacıları Kabul Ajansı'ndaki (COA) Trouw gazetesinin haberine göre, 180 sığınma kabul noktasından 326'i sözleşmelerin sona ermesi nedeniyle kapılarını kapatmak üzere. Bu sadece normal kabul merkezleri için değil, özellikle boş binalar, spor salonları, gemiler ve çadırlar gibi acil durum yerleri için de geçerlidir; bunlar toplamda 24.000 mevcut kabul yerinin yaklaşık 65.000'ini oluşturur.
Bu gelişme COA ve Hollanda hükümetini önemli bir zorlukla karşı karşıya bırakıyor. Barınaklara olan talep arttıkça sığınma evi sayısının önümüzdeki yıl 96.000'e çıkarılması yönünde iddialı bir plan var. Belediyelere sığınma kabulünün gerçekleştirilmesine katkıda bulunma yükümlülüğü getiren ve yakın zamanda yürürlüğe giren Dağıtım Yasası bu çabada önemli bir rol oynuyor. Ancak bu kanunun uygulamaya geçmesi ve gerekli barınma yerlerinin hayata geçirilmesinin 2025 yılının ortalarına kadar süreceği öngörülüyor.
Adli bir ültimatomun kabul kapasitesini en fazla iki bin yabancıyla sınırladığı Ter Apel'deki durum, durumun aciliyetini ortaya koyuyor. Kapasite aşıldı ve günde 100-200 sığınmacı akını yaşanıyor COA yasal gereklilikleri karşılama konusunda büyük baskı altındadır. Sonuçları ciddi: Limit aşıldığında günde 15.000 Euro, maksimum 1,5 milyon Euro ceza.
Buna yanıt olarak COA başkanı Milo Schoenmaker, durumun karmaşıklığını ve sürdürülebilir çözümlere duyulan ihtiyacı vurguladı. “Hakimin kararına uymak ve Ter Apel'deki durumu iyileştirmek için çok çalışıyoruz. Karşılaştığımız zorlukların basit bir çözümü yok ve barınak sıkıntısı devam eden bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor" diyor Schoenmaker.
Görevden ayrılan Dışişleri Bakanı Eric van der Burg'un illere barınak oluşturma veya mevcut acil durum barınaklarını açık tutma çağrısı şu ana kadar herhangi bir yanıt vermedi. Bu, konunun karmaşıklığını ve hem yerel hem de ulusal düzeyde koordineli bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Bu durum, ilgili tüm tarafların derhal ve koordineli bir yanıt vermesini gerektirir. Uluslararası yükümlülüklere saygı göstermek ile hem sığınmacıların hem de yerel toplulukların güvenliğini ve refahını sağlamak arasında bir denge bulmak, ortak bir kararlılık gerektiren bir zorluktur. Önümüzdeki dönem, Hollanda'nın sığınmacıların insani ve adil bir şekilde kabul edilmesini garanti etmeye devam edip edemeyeceğini belirleyecek.