İşbirliği, havacılıkta emniyet ve konforun garanti altına alınmasında önemli bir adımdır.
Hollanda hükümeti ve sektör, havacılıkta rahatsız edici yolcularla mücadelede önemli bir adım attı. Yolcuların rahatsızlığa yol açması sorununa son vermek amacıyla aralarında Royal Schiphol Group NV, Transavia, KLM, TUI, Corendon Dutch Airlines, Savcılık Servisi ve Kraliyet Askeri Polisi'nin de bulunduğu önemli aktörler tarafından ortak bir bildiri imzalandı.
Bu işbirliği, bu tür yolcuların oluşturduğu güvenlik riskini azaltmayı amaçlıyor. Havadaki huzursuzluğun sadece bir güvenlik tehdidi olmadığı, diğer yolcuları da rahatsız ettiği, bazı durumlarda uçuşların aksamasına ve gecikmelerine neden olduğu biliniyor. Hükümet ve havacılık sektörü bu sorunu çözmek için güçlerini birleştiriyor; Hollanda, Norveç ve İrlanda'dan sonra böyle bir bildiriyi imzalayan üçüncü Avrupa ülkesi oldu.
Bu yaklaşımın önemli bir yönü, uçuş mürettebatının rahatsız edici yolcuları kolayca raporlamasına olanak tanıyan dijital beyan formunun Mayıs ayından bu yana kullanıma sunulmasıdır. Odak noktası, uçaktaki suiistimallerle mücadele etmek ve tüm havacılık çalışanlarının buna katkıda bulunabilecek mevcut kaynaklar konusunda bilinçlendirilmesidir.
Havayolu ve havaalanı personelinin bu tür olaylarla başa çıkmaya daha iyi hazırlanmalarını sağlamak amacıyla verilen eğitimlerin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar da sürüyor. Ayrıca, yolcuların mahremiyet hakları da dikkate alınarak, rahatsız edici yolcularla ilgili bilgilerin Hollanda havayolları arasında paylaşılması olasılığı araştırılıyor.
Bakan Mark Harbers bu işbirliğinin önemini şöyle vurguluyor: “Uçmak en güvenli ulaşım yöntemlerinden biri. Uçakta uygunsuz davranan, dolayısıyla yolcuların ve personelin güvenliğini tehlikeye atan kişilerin bulunması kabul edilemez." Bakan, bu tür vakalardaki artış göz önüne alındığında, bu olayların ortaklaşa daha da azaltılması gerektiğinin altını çiziyor.
